ZİNA (ALDATMA) SEBEBİYLE BOŞANMA DAVASI
Zina, evlilik birliği devam eder iken eşlerden birinin, eşi dışında başka bir kimseyle isteyerek cinsel ilişki yaşaması olarak tanımlanmaktadır..
İş sözleşmesi, bir tarafın bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın da ücret ödeme borcunu üstlendiği sözleşmelerdir. İş sözleşmesi çeşitli nedenlerle sona erebilir. İş sözleşmesinin sona ermesi tarafların anlaşması, ölümü, sürenin bitimi ile olabileceği gibi bir fesih beyanı ile de olabilir. İş sözleşmesinin feshi olgusu işçinin hayatını ve ekonomik bağımsızlığını sürdürmesi bakımından büyük önem taşımaktadır. İş hukukunda iş sözleşmesinin feshi haklı nedenle ya da bir haklı neden yoksa ihbar süresi tanıyarak gerçekleşir. Bu fesih türlerinden haklı nedenle fesih özellikle dürüstlük kuralları gereği iş sözleşmesinin devamının taraflar açısından çekilmez hale geldiği durumda iş sözleşmesinin haklı nedenle bildirimsiz olarak feshedilebilmesidir.
İşçinin iş akdini haklı nedenle feshedebileceği haller İş Kanunun 24. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre işçi iş akdini sağlık sebepleriyle, ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık hallerinde ve zorlayıcı sebeplerin ortaya çıkması halinde sona erdirebilir. İşçinin iş akdini haklı nedenle feshetmesi durumunda işçi kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Bu nedenle iş akdinin haklı nedenle feshi sonuçları bakımından oldukça önemlidir.
İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. Bu duruma örnek olarak sürekli olarak seyahat ederek çalışması gereken işçiye araç temin edileceğinin söylenmesine rağmen araç temin edilmemesi, işçinin belli bir süre sonra başka bir şehirde çalışacağı kendisine bildirilmesine rağmen yer değişikliği yapılmaması gösterilebilir.
İşverenin, işçinin ya da ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söylemesi veya davranışlarda bulunması Kanunda işçinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshini gerektirecek nedenler arasında sayılmıştır. İşverenin işçiye ya da aile üyelerinden birine sarfettiği şeref ve namusuna dokunacak sözleri ya da davranışlarının Türk Ceza Kanunu anlamında suç oluşturması ya da mahkeme kararına konu olması gerekmez. Hakaret, işveren veya vekilleri tarafından yapılabilir. Örneğin hakaret eylemini gerçekleştiren kişinin şantiye şefi konumunda bulunduğu, bu suretle şirkette çalışan en yetkili kişi olduğunu ve şantiye şefinin üzerinde çalışılan bir amirin de bulunmadığı sonucuna varılarak işveren vekilinin işçinin şeref ve haysiyetine yönelik sözler söylediğinden bahisle işçinin iş sözleşmesini fesihte haklı olduğuna karar verilmiştir.
.
Cinsel taciz, insan onurunu ihlal etme amacına yönelen veya bu sonucu doğuran, istenilmeyen, her türlü cinsel nitelikte sözlü, sözlü olmayan veya cinsel nitelikte fiziksel ve özel olarak düşmanca, aşağılayıcı, utandırıcı ve saldırgan bir ortam yaratan davranış olarak tanımlanmıştır. İşverenin işçiye yönelik cinsel tacizde bulunması işçi açısından haklı fesih nedenidir. Bu durumun haklı fesih sebebi sayılabilmesi için cinsel tacize yönelik ceza mahkemesi kararına ihtiyaç bulunmamaktadır. Cinsel taciz genel olarak gizlenmek suretiyle yapıldığından işçinin zaman ve mekan belirterek ayrıntılı şekilde yapmış olduğu isnat işçinin kendi iffetini herhangi bir sebep yokken ortaya koyması yaşamın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle kabul görmektedir.
Psikolojik taciz veya mobing, işyerinde diğer çalışanlar veya işverenler tarafından işçiye tekrarlanan saldırılar şeklinde uygulanan bir çeşit psikolojik terör olarak tanımlanmıştır. İş yerinde işçiye mobing uygulanması halinde bu durum işçi açısından haklı fesih nedeni sayılacak ve işçinin bu nedene dayalı olarak iş akdini feshi halinde kıdem tazminatına hak kazanması gündeme gelecektir.
İş Kanunu’nun 24. maddesinde işçinin haklı sebeple feshini oluşturan durumlardan biri de işverenin işçiye ya da işçinin aile üyelerinden birine sataşması, gözdağı vermesi iş akdinin haklı nedenle feshi hallerindendir. Aynı zamanda işverenin işçiyi kanuna karşı davranışa özendirmesi, kışkırtması, sürüklemesi de işçi açısından iş akdinin haklı nedenle feshi sebebi olarak sayılmıştır. Buna göre işverenin işçiyi yalan tanıklık yapmaya zorlaması, şoför olarak çalışan işçiye hız sınırını aşması yönünde talimat vermesi gibi durumlar işçi için haklı fesih nedeni oluşturacaktır. İşverenin işçiye ve ailesi üyelerinden birine hapsi gerektiren bir suç işlemesi, işverenin işçiye asılsız isnat ve ithamlarda bulunması da işçi açısından iş akdinin haklı nedenle feshi sebepleri arasında sayılmıştır. Buna göre örneğin işverenin işçiyi hırsızlıkla suçlaması durumunda işçi için iş akdinin haklı nedenle feshi gündeme gelebilecektir.
İşçiye haklı sebeple fesih imkânı veren ücretin ödenmemesi halinde belirtilen ücret geniş anlamda ücrettir. Yargıtay’ın yerleşmiş kararlarında da burada bahsedilen ücret kavramının geniş anlamda ücret kavramı olarak, prim, ikramiye, yakacak-giyim yardımı, fazla mesai, hafta tatili gibi alacakların ödenmemesi veya eksik ödenmesi olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmektedir. İş ilişkisinde özellikle fazla mesai ücretinin ödenmemesi gibi durumlar yaygın olarak görülmektedir. Bu tür durumlar işçi açısından haklı fesih sebebi teşkil etmektedir.
İşveren tarafından Kanun, iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmesiyle belirlenen çalışma şartları uygulanmazsa işçi iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilecektir.Çalışma şartlarının uygulanmamasına örnek olarak işverenin işçiye hak etmiş olduğu yıllık iznini kullandırmaması, işveren tarafından işçinin ücretsiz izne çıkmaya zorlanması, toplu iş sözleşmesiyle hükme bağlanan bir hakkı kullandırmaması verilebilir. Yine işçinin çalışmasının SGK’ ya bildirilmemesi, sigorta primlerinin düşük ücretten yatırılması ya da hiç yatırılmaması da işçi açısından çalışma şartlarının uygulanmaması sebebiyle haklı nedenle fesih sebebi olacaktır.
İş Kanununda, iş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa veya işçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa işçiye iş akdini bildirimsiz şekilde haklı nedenle fesih imkanı tanınmıştır.
İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa işçi iş akdini haklı nedenle feshedebilir.
İşçi, ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan hallere dayanarak iş akdini feshedecek ise fesih sebebini öğrendiği günden başlayarak altı iş günü içinde ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl içinde bu hakkı kullanmalıdır. Bu süreler hak düşürücü nitelikte olup sürelere uyulmaması halinde işçinin haklı nedenle fesih hakkı ortadan kalkmış olacaktır.
İşçi iş akdini haklı nedenle feshi halinde kıdem süresi bir yılı aşmak koşuluyla kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Ayrıca işçi feshin haklı olup olmadığına bakılmaksızın varsa fazla çalışma ücreti, temel ücret, yıllık izin ücreti, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerine ilişkin ücret alacaklarını da talep edebilir.
En güncel içerikleri, bilmediğiniz ve öğrenmek istediğiniz önemli detayları bu alandan takip edebilirsiniz.